İlk Yılım — Arayüzlerle Münasebetim
İşbu yazı arayüz meraklılarına adanmıştır.
Ne güzel yıldı ama. Filmi çok geriye sarmayıp mezun olmadan biraz öncesini anlatmak istiyorum, sonrasında ilk işim ve çıkardığım bazı dersler.
İyi okumalar:)
Kullanılabilirlik. Bu kavramı ilk duyduğumda yaklaşık iki sene önceydi. Okulda eğitsel yazılım projeleri yaparken hocalarımız etkililik, verimlilik, memnuniyet, kullanılabilirlik gibi metriklere dikkat etmemiz gerektiğini söylüyorlardı. Ancak hiç derinlemesine inmemiştik ve sadece bu kavramlardan haberdar olmuştum.
Sonrasında mezun olacağım sıralar kullanılabilirliğe ağırılık verdim. İnsan bilgisayar etkileşimi çok ilgimi çekiyordu. Başlarda Userspots’un Sherpa’nın Türkçe kaynaklarıyla tanıştım. Youtube’da Odtü’de Prof. Dr. Kürşat Çağıltay’ın İnsan Bilgisayar Etkileşimi video serisine denk geldim. Bu dersi üniversitede ben de görmüştüm ama bu kadar derinlemesine değildi. Sonra biraz eşeleyince merakım daha da arttı ve UI, UX, Product Design gibi alanlarda birçok kişi ve yazıya ulaştım, Twitter’dan Türkiye’de global çaptaki ürün tasarımcılarını takibe almaya başladım. Derken mezun oldum ve artık bu alanda bir şeyler yapmak istiyordum. Uplabs’ta UI Challengelara katılıyordum, Dribbble davetiyesi kapmak için çalışmalara da başlamıştım:D Slack gruplarında iş olanaklarını, nerelere başvurabileceğimi soruyordum. Çünkü bu alanda ve sektörde kimseyi tanımıyordum.
Ankara’da UX minimal topluluğun varlığından haberdar oldum. Hatta ilk etkinliklerini gerçekleştirmişlerdi. Sonrasında #tanışma kanalında kendimi tanıttım ve ne istediğimi net olarak yazdım. Beni hiç tanımamasına rağmen Ümit abi❤ bana özelden iş ilanı attı. Biraz cesaret verdi ve macera başladı. App Samurai…
App Samurai’da Jr. UI/UX Designer olarak başladım.Fotoğraftaki gibi büyük ekibin küçük bir parçasıyım. Güzelleme yapmak değil tabii ama App Samurai’a her gün koşarak gidiyorum. Kariyerime böyle bir noktadan başladığım için çok şanslıyım. Hem benden çok çok deneyimli insanlardan bir şeyler kapmaya çalışıyorum hem start-up kültürüne adapte oluyorum hem de her gün yeni challengelarla karşılaşıyorum:) Ayrıca büyük ürünlere dokunmak benim için müthiş şans.
Ürün demişken bulunduğum süre zarfında birçok noktada bana şans verdiler ve bir çoğunu ilk kez yaptım. Aslında geldiğimden bu yana ağırlıklı olarak App Samurai ve Interceptd dashboardlarını tasarlıyorum. Şimdilerde Storyly hayatımıza girdi. Ancak nadir de olsa potansiyel müşteri sunumları için interactive creative’ler, bir müşterimiz için app store screen shot, mobil oyun app icon ve CEO’muz için pitch deck hazırlamıştım.
Hani yeni bir iş yeri açtığında ilk kazandığın parayı duvara asarsın ya:) İşte benim de içinde bulunduğum ilk çalışmayı Aykut abi❤ -Head of Productımız olur kendisi- böyle paylaşmıştı. Ekip iyi şeyler ortaya koyduğunda Slack grubumuzdan partilemeyi ihmal etmez. Canım benim.
E tabii her şey güzel süper hiç sorun yok dersek yalan olur. Naçizane şunu demek istiyorum; hayatınızda, ilişkinizde veya kariyerinizde vs. her şey süper gidiyorsa bir şeyler ters gidiyordur. Bence hep bir eksiklik hissetmek ya da aramak gerek ki benim gibi yolun başındaysanız zaten bunun farkındasınızdır. Ben bazı eksiklerimi çok başta anladım bazılarını biraz geç ve belki de bazılarının hala farkında değilim. Bunlardan doğru yaptıklarımı ya da düzeltmeye çalıştıklarımı naçizane tavsiye olarak paylaşıp ilk yazımı noktalamak istiyorum.
1- Çirkin Şeyler Göster
Çirkin biraz abartı oldu:) Bir tasarıma başladığımda bir kaç alternatif çıkarmaya çalışıyorum. Elbette bir tane “evet bunun üzerinde daha çok çalışmalıyım” dediğim favorim oluyor. Ancak çirkin ya da garip gözükse de alternatifler çıkarmayı seviyorum. Amacım feedback aşamasında alternatif çalışmalardaki bir noktayı doğru bulup “şunu da favori tasarıma yedirebiliriz” düşüncem.
2- Feedback Avcısı Ol
Her şey yapılan yorumu üzerinize almamakla başlıyor bence. Kimse sana yorum yapmıyor, ortaya çıkardığın işe yorum yapıyor. Bu bakış açısını oturtmanın yolu da kendi tasarımlarına duygusal yaklaşmayıp, olgun karşılamaktan geçiyor. Kimden feedback alıyorsan cımbızla doğruları aradan çekmelisin. Avlamalısın.
3- Stil Rehberleriyle Çalış
Her ne kadar kan ter gözyaşı:) barındıran bir işlem olsa da zaman verildiğinde bir ürün için stil rehberi oluşturmak uzun vadede elinizi güçlendiriyor. Bu sizden sonra gelecek başka bir tasarımcı için de önemli. Ben ürünlerimizden birisi için oluşturdum devamı gelecek. Bunun çok fazla artısı var: Frontend tarafıyla daha güçlü iletişim, ürünün tasarım dilini oturtmak, daha hızlı çalışmak dolayısıyla zamandan kazanç.
4- Tasarımcı x Yazılımcı (Gerilim IMDb 9.9)
Bence nasıl kullanıcıyla empati kuruyorsak aynı şekilde canımız yazılımcı arkadaşlarımızla da empati kurmalıyız. Bazen tasarımda on saniyede yaptığımız bir değişiklik onların tarafında bir güne mâl olabiliyor:) Bazen bana yaptığımdan daha iyi fikirler sunuyorlar. Danışmalıyız. Tabii ki tasarımdan taviz verilmemeli ama bir şekilde orta yolu bulmak zorundayız. Bazen günü kurtarmak için bazen ileriye yönelik birlikte çözüm üretmek zorundayız. “Ben yaptım bunu kodla” kafası hepimizi uçuruma sürükler.
Designer <> PM <> Developer üçgeni doğru oturduğunda ortada kavga edecek bir şey kalmıyor. Ben de kendimi bu konuda geliştiriyorum.
5- Done Is Better Than Perfect
Başlığa hak vermek ağzımda acı bir tat bıraksa da bu bir gerçek. Pek maruz kalmadım ancak bazen bir şeylerin sadece işlevine önem vermemiz gerekir ya da o işi hızlı çıkarmamız gerekir. Belki detaylarda kaybedecek vakit yoktur. Bu bir mvp de olabilir hali hazırda çalışan ürünün bir bölümü de olabilir. Zaman akıyor dolayısıyla kaynakların doğru kullanılması gerekiyor.
6- “Neden?”
Dünyanın, insanlığın, evrenin en önemli sorusu:) Benim hala geliştirmeye çalıştığım bir yönüm; yapacağım işlerin nedenini, hangi ihtiyaçtan doğduğunu sormak ve daha dikkatli bir dinleyici olmak. Çünkü çözüm önerisini değil de problemin kaynağını bildiğinizde başka çözüm önerileriniz olabiliyor. O sebeple direkt işe koyulmadan önce biraz daha öğrenmeye, anlamaya, dinlemeye çalışıyorum.
7- Deneysel Şeylere Vakit Ayır
Dribbble, yan projeler, challengelar, redesignlar… Her ne kadar gerçek ürünler üzerinde çalışsak da deneysel şeyler yapmanın bize bir şeyler katacağına inanıyorum. Bu da uzun zamandır uzak kaldığım bir durum.
8- Gerçek Ürünlere Vakit Ayır
Üstteki maddeyle ilintili olarak gerçek ürünlerle zaman geçirmemiz çok çok daha önemli. Bu belki çok eski bir oyun olabilir belki bir muhasebe yazılımı, product hunttaki iş bitirici minik bir yazılım ya da havaalanındaki bir kiosk. Farklı disiplinlerdeki deneyimlerden ne kadar beslenirsek bir yerde işe yarayacağından kuşkum yok.
9- Her Durumu Tasarla
İlk zamanlarda daha çok kaçırdığım bir noktaydı aslında. İstemeden de olsa en güzel nasıl gözüküyorsa o şekilde teslim ediyordum. Fakat veri yokken, yükleniyorken, 404, çok uzun metinlerde, tablo uzadığında vs. gibi durumları belki bir checklist hazırlayarak ya da gerçek verilere daha ağırlık vererek halledeceğim.
10- Open Design’a Katkı
Her gün yeni çıkan ücretsiz ui kit, wireframe kit, icon set gibi şeyler görüyoruz ve bunlardan yararlanıyoruz. Figma’nın yeni profil yapısıyla beraber böyle şeyler daha çok yaygınlaşacağını düşünüyorum. Bu konu üzerine hala çalışıyorum ancak hala open design’a bir desteğim yok. Ancak bir şekilde katkı sunacağım. Sunmalıyız.
11- Mütevazı Ol
Bu hayatın her alanında geçerli tabii ama işimiz gereği yaptığımız iş göz önünde olduğu için buna biraz daha dikkat etmeliyiz. Sonuçta yaptığımız iş bir ekip işi ve biz de bu ekibin bir parçasıyız.
12- Uyku (Bonus)
Çok kişisel bir madde ancak düzenli uykunun işimi olumlu etkilediğini çok net görüyorum. Bir de pazar akşamlarına ve tabii ki gecelerine program koymamaya çalışıyorum.
Yaptığın işe tutkuyla bağlı olabilirsin ancak deneyimini paylaşmayı seven çalışma arkadaşlarının, eğlenceli bir çalışma ortamının hevesini arşa çıkarma gibi bir olayı var. İlk yılımın güzel geçmesinde payı olan insanlara teşekkür az kalır.
Kucak dolusu sevgilerimle.
